AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
Her bireyin konuşmaları, farkında olmasa da kişisel özellikleri hakkında ipuçları barındırır. Bu durum, özellikle özsaygı ile ilgili duygularımızın konuşmalarımıza nasıl yansıdığı konusunda dikkat çekiyor.
Çocuk ve ergen psikoloğu Iris Pérez-Bonaventura, Cadena SER’in “La Ventana” programında yaptığı açıklamada, “Özsaygı, sadece kendiniz hakkında sahip olduğunuz bir kavram değildir, çok daha ileri gider” diyerek özsaygının karmaşık doğasına dikkat çekti.
Özsaygının, kendimizi sevmemize, kabul etmemize ve zayıf yönlerimizi geliştirmemize yardımcı olduğunu belirten Pérez-Bonaventura, bunun aynı zamanda başkalarının hakkımızda söylediklerinden de etkilendiğini vurguladı.
Uzmanlar, özsaygının temellerinin çocukluk çağında atıldığını ifade ediyor. Çocukların aileleri ve çevrelerinden duyduğu “Çok uslusun” veya “Çok komiksin” gibi ifadelerin, özsaygının erken yaşlarda şekillenmesine yol açtığını belirtiyorlar.
Bu süreç, ergenlik döneminde daha da gelişerek bireyin kendine duyduğu saygıyı doğrudan etkiliyor. Radyo Jerez’in baş psikoloğu Jonathan Fernández de “Özsaygı, çocukluktan itibaren oluşur ve sosyal çevreden büyük ölçüde etkilenir” diyerek, istikrarlı bir özsaygının psikolojik refah üzerindeki önemini vurguladı.
Fernández ayrıca, özsaygının davranışlarımızı ve psikolojik durumumuzu nasıl şekillendirdiğine dikkat çekiyor. “Kendi değerimizin farkında olmalı ve zayıflıklarımızı kabul etmeliyiz” diyen Fernández, buna rağmen birçok kişinin farkında olmadan güvensizlik ve değersizlik hisleriyle baş etmek zorunda kaldığını belirtiyor.
Özellikle düşük özsaygıya sahip bireylerde, bu durumun günlük konuşmalarda kendini belli ettiğini ifade ediyor.
Özgüvensizliği Yansıtan Üç Uyarı Cümlesi
Alman medya kuruluşu Focus tarafından hazırlanan bir makalede, düşük özsaygıya sahip bireylerin farkında olmadan sıklıkla kullandığı bazı cümleler ele alındı.
Bu cümlelerin, bireylerin iç dünyası ve öz algıları hakkında önemli ipuçları sunduğu belirtiliyor. İşte o ifadeler:
“Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.” Düşük özsaygıya sahip bireyler, sebepsiz yere dahi özür dileme eğilimindedir. Bu durum, başkalarına yük olduklarını düşündüklerinin bir göstergesidir.
“Bunun yeterli olup olmadığını bilmiyorum.” Kendi yeteneklerinden şüphe duymak, güvensizliğin temel işaretlerinden biridir. Bu kişiler, özgüven eksikliği yaşar ve beklentileri karşılayamamaktan korkarlar. Hatta başarı sağlasalar bile tatmin olmayabilirler.
“Hepsi benim suçum.” Olumsuz olaylar karşısında, sorumluluğun tamamen kendilerinde olduğunu düşünmek de düşük özsaygının bir belirtisidir. Bu kişiler, kontrol edemedikleri durumlar için dahi kendilerini suçlar ve aşırı bir eleştiride bulunurlar.
Uzmanlar, düşük özsaygının yalnızca bireysel psikolojiyi değil, sosyal ilişkiler ve yaşam kalitesini de olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu nedenle özsaygı üzerine çalışmak büyük önem taşıyor.
Hem kendimizi sevmeyi hem de değerlerimizi kabul etmeyi öğrenmek, psikolojik refahımız için kritik bir rol oynuyor. Bunun için profesyonel destek almak ve özsaygıyı artırmaya yönelik stratejiler geliştirmek öneriliyor.
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
21 Mayıs 2025SPOR
21 Mayıs 2025GÜNDEM
21 Mayıs 2025SPOR
21 Mayıs 2025SPOR
21 Mayıs 2025GÜNDEM
21 Mayıs 2025GÜNDEM
21 Mayıs 2025